8 Nisan 2012 Pazar

İngilizce, Türkiye'de En İyi Öğretilen Ders.



İngilizce  denilince,  her duyarlı (!) vatandaşın aklını “bu memlekette neden İngilizce öğretilemiyor sorusu” kurcalar. Bu  vatandaşları, rahatlatacak açıklama ÖSYM verilerinden  gelir.  Bu verilere göre aslında İngilizce  hiç de kaygı edilecek  bir mesele değil. 2007 ve 2008 verilerini inceleyelim.
2007  ve 2008’de   sınava giren adayların ortalama  net sayıları  şöyle.
2007 ÖSS Net Ortalamaları
1.Bölüm
Ortalama  
Türkçe    
15.9  
Sosyal Bil.-1    
12.3  
Matematik-1    
8.9  
Fen Bil.-1    
4.3  
2.Bölüm
Ortalama
Edb.-Sosyal    
11  
Sosyal Bil.-2    
8  
Matematik-2    
9.1
Fen Bil.-2    
7.2
İngilizce    
51.7  

2008 ÖSS Net Ortalamaları
1.Bölüm
Ortalama  
Türkçe    
18.3
Sosyal Bil.-1    
11.4  
Matematik-1    
8.6  
Fen Bil.-1    
3.9  
2.Bölüm
Ortalama
Edb.-Sosyal    
11.6
Sosyal Bil.-2    
8.7
Matematik-2    
7.9
Fen Bil.-2    
8.5
İngilizce    
52.8  

Almanca
68.2  

İngilizce  ve Almanca’da 100, diğer derslerde  adaylara 30  soru yöneltilmiştir.Kaynaklarda ulaşamadım ancak diğer yıllarda oranların  yaklaşık bu şekilde olduğu söylenebilir. Buna göre  asıl konuşulması gereken İngilizce öğretimi değil. Ben değil, ÖSYM sonuçları böyle diyor.

Bu   veriler ışığında siz ama  kardeşim İngilizce kural  olarak öğretiliyor,  baksana  kimse doğru dürüst konuşamıyor diyeceksiniz. Bu konuda eleştirilerinizi sınav sistemine  yönlendiriniz.

Konuşma meselesi, biraz açılacak olursa  dilin bilindiğinin ispatlanabilir en kestirme yolu o dilin konuşulmasıdır. Yani,  kişi ben  İngilizce biliyorum dediğinde hadi konuş denilir, basitçe ölçülür.  Dil  bildiğini iddia eden kişi konuşsa, telaffuzuna laf söylenir ya da biz  bilmiyoruz ya bize küfür ediyorsun denilir. Ya da, yaygın “dil öğretilemez” kompleksinden  bir türlü kişinin konuştuğuna  inanılmaz. Diğer, derslerin ölçülmesi ise öyle değildir.  Kişi  kimya biliyorum dese kimse hadi kolonya veya   sabun yap demez. Periyodik cetvelden  bir soru sorulmaz. Fizikte, hız ya da enerji hesabı yaptırılmaz. Matematikte, çarpım tablosu sadece çocuklara sorulur.  Bu örnekler artırılabilir.

Bu  ülkede, İngilizce öğretmenlerinin  bile İngilizce konuşmadığı gibi bir   başka iddia söz konusu. Günlük yaşamsa konu hemen her İngilizce öğretmeninin konuşabileceğini rahatlıkla söyleyebilirim. Ancak, konu bilimsel ise Türkçe  ne kadar konuşabiliyoruz ki!

Demem o ki, yabancı dil öğretimi Türk Eğitim Sistemi’nin günah keçisidir. “Yetmez ama verilere göre en iyi öğretilen bu  derse adı yabancı olunca yüklenen yüklenene. Oysa, yabancı dil öğretimi sorunlarına yorulan kafalar diğer alanlara yorulsa eğitimde daha fazla  mesafe kat edilir. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder