Hafta sonu (23 - 24 Şubat 2013) Kadirli
Gençlik Spor ve İzcilik kulübümüzün organize ettiği kulüp kampını yapmak üzere
39 izcimiz ve 3 izci lideri arkadaşımla birlikte, Aslantas Barajı Kızyusuflu Su
Sporları (Kadirli / Osmaniye) tesislerindeydik. Gençlik ve Spor Bakanlığına
bağlı 17 dönüm üzerine kurulu, hemen her türlü sporu yapmaya müsait bu tesisle
ilgili izlenimlerimi paylaşacağım.
Batık
Otobüs
Daha kamp alanına girer girmez
izcilerimizi taşıyan servis aracı, zaman zaman orada kampa giren Kadirli Spor futbolcularını taşıyan otobüse yol
vermek isterken, yağmurdan dolayı ıslanan zeminde battı. En büyüğü 17 yaşında
olan izcilerimiz hemen müdahale ederek servislerini kurtardılar. Bu arada
içlerinde iki de siyahi sporcunun bulunduğu Kadirli Spor futbolcuları eller
cepte tesis cafesine gittiler. Biz servisimizi kurtardık derken, futbolcuları
taşıyan büyük otobüs battı. İzcilerimiz, bir gayretle otobüsü kurtarmaya koştu.
Denediler olmadı. Futbolcular, yerlerinden bile çıkmadı. İzciler pes edip
bıraktılar. Ancak, 10 15 dakika sonra Kadirli Spor yetkilileri izcilerimizi
yeniden çağırdılar. Bu sefer onlara birkaç futbolcu da katıldı.
Onlar orada gayretle çalışırken
futbolculardan biri batan otobüse küfür etmesin mi! Ben, küfür etmemesini
söylerken, futbolcu deplasmanlara otobüs yüzünden hep diken üstünde gittiklerini söyleyerek
küfrüne haklı gerekçe sunmaya çalışsa da ben yine sıkıntılar olsa da küfrün
çözüm olmadığını söyledim. Bu sefer başka, bir futbolcu olsun yine de biz küfür
edelim diyordu. (Eğer o futbolcular bu satırları okurlarsa kendilerini hemen
bileceklerdir.) Ben de “anlaşılmadığın
yerde sus “ prensibini uyguladım. Ancak, aklıma şu geldi. Kadirli’de “Küfürsüz Hava Sahası” mücadelesi
verilirken Kadirli belediyesinin bizzat sponsorluğunu yaptığı bir kulübün
oyuncusu nasıl bu denli seviyesiz olabiliyor.
Bu arada otobüs kurtarıldı. Biraz önce
kurtulması için hiçbir şey yapan / yapmayan
futbolcular, küfür eden de dahil otobüse binip Kahramanmaraş’a doğru yol
aldılar.
Ben otobüsü dünyamıza, o futbolcuları da
hiçbir şey yapmadan yaşayan insanlara benzettim. Emin olun, siz bir şey
yapmasanız da dünya bu bataktan kurtulacak.
Sol
Bekler Dershanede
Peki, su sporları tesisi nasıl
kullanılıyor?
Birkaç kez yapılan su müsabakası dışında
sportif anlamda neredeyse hiç kullanılmıyor.
Zaman zaman rica minnet izcilerin kamp
yaptığı bu tesis sınavlardan önce dershaneler tarafından kullanılmakta. Spor
yapmak yerine öğrenciler soru çözmekle meşgul oluyor. Anlayacağınız, 4 yanlış 1
doğru sporu.
Yarışma yapmaya meraklı ülkemiz insanına
“bir spor tesisi en verimsiz nasıl
kullanılır” diye bir yarışma yapılsa, tesisin mevcut hali açık ara
yarışmayı kazanır.
Kadirli Sporlu siyahi futbolcu kardeşlerimi
görünce bizim gençlerimiz en az bunlar kadar oynayamaz mı diye düşünmeden
edemedim. Nasıl olsun ki!
Bir de aklıma Beşiktaş Teknik Direktörü Samet
Aybaba’nın 70 milyondan bir sol bek çıkaramıyoruz demesi geldi. Nasıl çıksın
ki, sayın hocam!
Bizim çocuklar en azından bir kapıcı olarak devlet dairesine
girebilmek için dershanede. Çocuk, baktı bir yere giremiyor, futbolcu olmak
istiyor, siz de o zamana kadar transferi yapmış oluyorsunuz.
Kamp
Kazanımları
1.
Kamp
liderimiz, izcilere fular bağı bulmalarını söylediğinde, hemen her izcimiz nasıl
yapacağız diye dertlendi. Ancak, sınırlı sandığımız imkanlarda izcilerimizin
her biri, meşe palamudu, kamış, kola kapağı, boş fişek kutusu vs. maddelerden
çabucak birer bağ yaptılar.
Hiçbir şey
imkansız değildir. Yetinmeyi bilmeliyiz.
2.
Kamp
sonunda izcilerimiz kampın çok kısa olduğunu söylediler. Bir liderimiz aynı
şekilde 15 gün yaşayıp yaşayamayacağımızı sorduğunda izciler bunun zor olduğunu
söylediler. Çünkü, daha fazla sorumluluk almak gerektiğini söylediler.
Sürekli
yaşadığımız kimselerle sorun yaşıyorsak, sorun bizden de kaynaklanıyor
olabilir.